Sürdürülebilirlik artık sadece bir yan bileşen değil, stratejik bir zorunluluktur. Yatırımcılar, müşteriler, çalışanlar ve düzenleyici kurumlar, şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) performansları hakkında daha açık ve karşılaştırılabilir bilgi talep ediyor. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK) tarafından yayınlanan Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), ülkenin dünya çapındaki bu eğilime uyumlu olarak bu alanda önemli bir ilerleme kaydetti. 2025 yılı itibarıyla TSRS raporlama süreci, özellikle orta ve büyük ölçekli şirketler için zorunlu hale gelecek.
Bu makalede, TSRS’nin ne anlama geldiğini, 2025 yılına kadar geçerli olan düzenlemeleri, hangi şirketlerin raporlama yükümlülüğü kapsamında olduğunu, raporlamanın nasıl yapılacağını, olası cezaları ve şirketlerin bu sürece nasıl hazırlanabileceğini ele alacağız.
TSRS: Sürdürülebilirlik Raporlamasında Yeni Bir Dönem
TSRS, şirketlerin sürdürülebilirlik ile ilgili risk ve fırsatlarını nasıl yönettiğini ve performanslarını paydaşlarına tutarlı, karşılaştırılabilir ve güvenilir bir şekilde açıklamalarını sağlayan bir çerçevedir. KGK tarafından 29 Aralık 2023 tarihinde yürürlüğe giren TSRS, Uluslararası Sürdürülebilirlik Standartları Kurulu’nun (ISSB) IFRS S1 (Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler) ve IFRS S2 (İklimle İlgili Açıklamalar) standartlarını temel alır. Bu uygulamanın amacı, Türkiye’deki raporlama uygulamalarının uluslararası standartlarla daha iyi uyumlu olmasını sağlamak. Bu, Avrupa Birliği Kurumsal Sürdürülebilirlik Raporlama Direktifi (CSRD) gibi düzenlemelerle ilgilidir.
2025 yılı, 1 Ocak 2024’ten sonra başlayan hesap dönemleri için TSRS’nin ilk yılıdır. Sonuç olarak, kapsamdaki işletmelerin 2025 sürdürülebilirlik raporunu hazırlamaya şimdiden başlamaları çok önemlidir.
TSRS Nedir? Neden Bu kadar önemlidir?
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), KGK tarafından Uluslararası Finansal Raporlama Standartları (IFRS) Vakfı’na bağlı ISSB tarafından yayımlanan standartlar esas alınarak oluşturulan ve şirketlerin sürdürülebilirlik performanslarını raporlamalarına yönelik kurallar bütünüdür.
TSRS’nin Gücü:
- Artan Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Şirketlerin çevresel, sosyal ve yönetişim performanslarının standart bir şekilde açıklanması, paydaşlara (yatırımcılar, kredi verenler, müşteriler ve çalışanlar) daha şeffaf bilgi sağlar.
- Yatırımcı Güveni ve Erişimi: Sürdürülebilirlik risklerini ve fırsatlarını etkili bir şekilde yöneten şirketler, yatırımcıların güvenini kazanıyor. Standartlara uygun raporlama, yatırımcı güvenini artırır ve özellikle sürdürülebilir finansman kaynaklarına erişimi kolaylaştırır. (Sürdürülebilir Finans Nedir? adlı yazıyı okuyabilirsiniz.)
- Risk Yönetimi: Sürdürülebilirlik ile ilgili riskleri ve fırsatları, örneğin kaynak kıtlığı, iklim değişikliği ve sosyal eşitsizlikler dahil olmak üzere işletmelerin belirlemelerine, değerlendirmelerine ve yönetmelerine yardımcı olur.
- Uluslararası Uyum ve Rekabet Gücü: TSRS, ISSB standartlarını temel alarak, Türk şirketlerinin küresel rekabette geri kalmamasına ve uluslararası düzeyde kabul görmüş raporlama tekniklerine uyum sağlamasına olanak tanır. Özellikle Avrupa Birliği ile yakın işbirliği olan şirketler için CSRD ve Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (CBAM) gibi mekanizmalara hazırlanmak anlamına gelir.
- Stratejik Karar Alma: Sürdürülebilirlik verilerinin toplanması ve analizi, şirketin uzun vadeli stratejik kararlar alırken daha dikkatli davranmasına olanak tanır. (Sürdürülebilirlik stratejisi oluşturmanın ne kadar önemli olduğunu öğrenin.)
TSRS Raporlama Yükümlülüğü 2025’ten itibaren Kimler Kapsamda?
KGK’nın 29 Aralık 2023 tarihli kararına göre, belirli eşik değerleri aşan kurum, kuruluş ve işletmelerin, 1 Ocak 2024 tarihi ve sonrası başlayan yıllık hesap dönemlerine ilişkin sürdürülebilirlik raporlarında TSRS’yi kullanmaları gerekir. Bu şirket raporlama sorumluluğu, iki hesap döneminde en az ikisini art arda aşan işletmeler için geçerlidir:
- Aktif Toplamı: 500 Milyon Türk Lirası
- Yıllık Net Satış Hasılatı: 1 Milyar Türk Lirası
- Çalışan Sayısı: 250 kişi
Bu genel eşiklere ek olarak, eşik değerlere bakılmaksızın aşağıdaki kurum ve kuruluşlar da zorunlu raporlama kapsamındadır:
- Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) düzenleme ve denetimine tabi bankalar (belirli istisnalar hariç).
- Sermaye Piyasası Kanunu (SPK) uyarınca Halka Açık Şirket (payları Borsa İstanbul’da işlem gören şirketler), ihraççılar ve diğer sermaye piyasası kurumları (belirli istisnalarla).
- Sigortacılık, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri.
- Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman Şirketleri ve Varlık Yönetim Şirketleri (belirli istisnalarla).
Önemli Not: KGK kapsamı ve eşik değerleri zamanla değiştirebilir. Şirketlerin KGK duyurularından güncel durumu takip etmesi çok önemlidir. Kapsama girmeyen işletmeler de TSRS’yi gönüllü olarak kullanabilir.
TSRS Raporlama Yöntemleri Nelerdir?
TSRS raporlama süreci, temel olarak iki ana standarda dayanır:
-
TSRS 1: Sürdürülebilirlikle İlgili Finansal Bilgilerin Açıklanmasına İlişkin Genel Hükümler (IFRS S1 temelli): Bu standart, şirketlerin kısa, orta ve uzun vadede karşılaştığı tüm sürdürülebilirlikle ilgili önemli riskler ve fırsatlar hakkında yatırımcılara bilgi vermesini gerektirir. Raporlamanın dört temel unsura odaklanması beklenir:
- Yönetişim: Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatları izlemek için kullanılan yönetişim süreçleri, kontrolleri ve prosedürleri.
- Strateji: Sürdürülebilirlikle ilgili risk ve fırsatların şirketin iş modelini, stratejisini ve nakit akışlarını nasıl etkilediği ve şirketin bu konudaki yaklaşımı.
- Risk Yönetimi: Sürdürülebilirlikle ilgili riskleri belirleme, değerlendirme, önceliklendirme ve izleme süreçleri.
- Metrikler ve Hedefler: Şirketin sürdürülebilirlikle ilgili önemli risk ve fırsatlara ilişkin performansını ölçmek ve yönetmek için kullandığı metrikler ve hedefler.
-
TSRS 2: İklimle İlgili Açıklamalar (IFRS S2 temelli): Bu standart, özel olarak iklimle ilgili riskler (fiziksel riskler ve geçiş riskleri) ve fırsatlar hakkında ayrıntılı bilgi verilmesini gerektirir. TSRS 1’in dört temel unsurunu (Yönetişim, Strateji, Risk Yönetimi, Metrikler ve Hedefler) iklim özelinde ele alır. Önemli açıklamalar arasında şunlar bulunur:
- İklimle ilgili yönetişim yapısı.
- İklim değişikliğinin iş modeli ve strateji üzerindeki mevcut ve beklenen etkileri (iklim senaryo analizi dahil).
- İklimle ilgili risk yönetimi süreçleri.
- Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 sera gazı emisyonları dahil olmak üzere iklimle ilgili metrikler. (Kurumsal Karbon Ayak İzi Hesaplama hakkında bilgi alın.)
- Şirketin belirlediği iklimle ilgili hedefler (örneğin, emisyon azaltım hedefleri). (SBTi – Bilimsel Tabanlı Hedefler konusunu inceleyin.)
Raporlamanın Sunumu ve Güvencesi:
- TSRS kapsamında hazırlanan sürdürülebilirlik raporlarının, genel amaçlı finansal raporlarla aynı raporlama dönemi için ve aynı zamanda yayımlanması esastır. Rapor, finansal raporların bir parçası olarak sunulabilir.
- TSRS raporlamasının başlangıçta sınırlı güvence (limited assurance) denetiminden geçmesi, ilerleyen yıllarda ise makul güvence (reasonable assurance) denetimine tabi olması beklenmektedir. Bu, raporlanan bilgilerin doğruluğu ve güvenilirliği açısından kritik bir adımdır.
Önemlilik (Materiality): TSRS, ISSB standartları doğrultusunda öncelikli olarak finansal önemlilik perspektifini benimser. Yani, sürdürülebilirlik konularının şirketin nakit akışları, finansmana erişimi veya sermaye maliyeti üzerindeki kısa, orta veya uzun vadeli etkileri açısından önemli olup olmadığına odaklanır. Ancak, AB’deki CSRD’nin benimsediği ve hem şirketin sürdürülebilirlik konularından nasıl etkilendiğini (finansal önemlilik) hem de şirketin faaliyetlerinin çevre ve toplum üzerindeki etkilerini (etki önemliliği) dikkate alan Çifte Önemlilik (Double Materiality) kavramı da giderek daha fazla önem kazanmaktadır ve şirketlerin bu perspektifi de stratejik olarak değerlendirmesi faydalı olabilir.
Uyumsuzluğun Sonuçları: TSRS Raporlama Yükümlülüğünü Yerine Getirmemenin Yaptırımları
TSRS raporlama yükümlülüğünü yerine getirmeyen veya yanlış veya eksik bilgi veren işletmeler çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir. Bu yaptırımlar henüz netleşmiş olmasa da, finansal raporlama yükümlülüklerine benzer idari para cezaları veya diğer düzenleyici tedbirler uygulanabilir.
Bununla birlikte, uyumsuzluğun daha önemli sonuçları da olabilir.
- İtibar Kaybı: Şeffaflık ve hesap verebilirlik beklentilerini karşılamayan işletmeler, paydaşları nezdinde itibarlarını kaybedebilir.Yatırımcı
- İlişkilerinde Zorluklar: Özellikle kurumsal ve yabancı yatırımcılar, sürdürülebilirlik raporlarını yatırım kararlarında çok önemli bir kriter olarak görmektedir. Yatırım çekmek için raporlama gereklidir.
- Finansmana Erişimde Güçlükler: ESG faktörleri ve raporlama, bankalar ve finans kuruluşları tarafından kredi değerlendirme süreçlerinde giderek daha fazla dikkate alınmaktadır. Uyumsuzluk, harcamaları artırabilir veya fon erişimini kısıtlayabilir. (Sürdürülebilir tahviller dahil olmak üzere finansman kaynaklarına erişmek zor olabilir.)
- Tedarik Zincirinde Dezavantaj: Büyük uluslararası şirketler, tedarikçilerinden sürdürülebilirlik performansı ve raporlamaları talep ediyor. Raporlama yapmayan şirketler müşterilerini kaybedebilir.
2025 TSRS Raporu Nasıl Yapılır? Şirketler İçin Adım Adım Yol Haritası
2025 sürdürülebilirlik raporu hazırlamak için çok az zaman kaldı. Bu nedenle, şirketler bu raporu hazırlamak için ne yapacaklarını iyi yönetmelidir. Bu adımlar önerilir:
- Farkındalık ve Eğitim: TSRS gereklilikleri, kapsamı ve şirkete etkileri hakkında üst yönetim ve ilgili departmanlar (finans, hukuk, çevre, İK, operasyon vb.) bilgilendirilir ve eğitilir.
- Kapsam ve Önemlilik Analizi: Şirketinizin KGK standartlarına uygun olup olmadığını kontrol edin. Ardından, TSRS 1 ve TSRS 2’ye göre şirketiniz için sürdürülebilirlik ve iklimle ilgili hangi risklerin ve fırsatların “önemli” olduğunu belirlemek için bir önemlilik analizi yapın. Bu süreç, Yaşam Döngüsü Analizi (LCA) gibi araçlarla desteklenebilir.
- Veri Toplama Altyapısı Kurulması: Raporlama için gerekli olan nicel ve nitel verileri (özellikle Kapsam 1, 2 ve 3’te yer alan sera gazı emisyonları, enerji tüketimi, su kullanımı, atık yönetimi, çalışan verileri, yönetişim bilgileri vb.) toplayın. Bu verilerin tutarlı, düzenli ve doğru bir şekilde toplanması için gerekli iç süreçleri, sistemleri ve sorumlulukları belirleyin. Ürün ve kurumsal karbon ayak izini hesaplamaları için altyapı çok önemlidir.(Kurumsal Karbon Ayak İzi ve Ürün Karbon Ayak İzi hesaplamaları için altyapı kritik öneme sahiptir.)
- Strateji ve Yönetişim Entegrasyonu: Sürdürülebilirlik konularını şirketin stratejisine, risk yönetimi prosedürlerine ve yönetişim yapılarına entegre edin. Gerekirse, sürdürülebilirlik komiteleri oluşturun veya mevcut komitelerin sorumluluk tanımlarını değiştirin. (ESG Yönetimi bu entegrasyonun temelini oluşturur.)
- Raporlama Sürecini ve İç Kontrolleri Oluşturma: Raporun hazırlanması, gözden geçirilmesi ve onaylanması için açık bir süreç ve zaman çizelgesi oluşturun. Veri kalitesini ve raporlama sürecinin etkinliğini garanti etmek için iç kontrol sistemleri oluşturun.
- Güvence Sürecine Hazırlık: Raporun sınırlı bir güvence denetiminden geçeceğini göz önünde bulundurarak, bağımsız denetçilerle erken aşamada iletişime geçin ve denetim sürecine hazırlıklı olun.
- Teknoloji ve Yazılım Kullanımı: Veri toplama, analiz ve raporlama süreçlerini kolaylaştırmak ve otomatikleştirmek için uygun yazılım ve teknoloji çözümlerini değerlendirin.
- Paydaş İletişimi: Süreç boyunca iç ve dış paydaşlarla (yatırımcılar, müşteriler, çalışanlar) etkili iletişim kurmalısınız.
TSRS ile Geleceğe Hazırlanın
Türkiye Sürdürülebilirlik Raporlama Standartları (TSRS), şirketler için sadece bir yasal şirket raporlama yükümlülüğü değil, aynı zamanda sürdürülebilirlik performanslarını iyileştirmek, riskleri yönetmek, yeni fırsatlar yakalamak, paydaş güvenini kazanmak ve uzun vadeli değer yaratmak için önemli bir araçtır. 2025 yılı itibarıyla başlayacak zorunlu raporlama dönemi, şirketlerin bu alandaki olgunluklarını ve hazırlıklarını test edecektir. Sürece erken başlayan, gerekli adımları atan ve sürdürülebilirliği iş stratejisinin merkezine yerleştiren şirketler, bu yeni dönemde rekabet avantajı elde edecektir.
TSRS Uyum Yolculuğunuzda Profesyonel Destek
TSRS raporlama süreci karmaşık ve zaman alıcı olabilir. Şirketinizin 2025 yılına ve sonrasına tam uyumlu ve hazır bir şekilde girmesi için hazırlıklara vakit kaybetmeden başlamanız kritik önem taşıyor. Bu yolculukta doğru adımları atmak, kaynakları etkin kullanmak ve olası riskleri en aza indirmek için profesyonel destek almak akıllıca bir yatırım olacaktır.
Suratam olarak, TSRS uyum sürecinizde size kapsamlı destek sunuyoruz. Uzman ekibimizle;
- TSRS eğitimleri ve farkındalık çalışmaları,
- Kapsam ve önemlilik analizleri,
- Veri toplama altyapısının kurulması ve iyileştirilmesi,
- TSRS raporlama metninin hazırlanması,
- Güvence sürecine hazırlık konularında yanınızdayız.
Şirketinizin TSRS’ye hazırlık durumunu değerlendirmek ve uyum yol haritanızı oluşturmak için bizimle iletişime geçin. Geleceğe birlikte hazırlanalım!